Bodrum Masalı yavaş başladı denebilir; ama hızlandı... Taşlar hafif hafif oturuyor. İlk kez bir dizide karakterlerden hem tiksinip, hem sevdim! Evren Ergüven hariç tabii.

Geldik bu haftanın incilerine ;

*Su'yun Kelebeğe keman için “Bu ne?” dediği ve Kelebek’in de cevaben “Keman,” dediği sahneye dix puan!

*’Gözde - the sayfiye metresi’nin- elmalı turtasına gömülen çekirdek ailemizin maceralarında bu hafta neler olmadı neler! Evren Bey’e duyduğum tiksinme üzeri nefret hınca hınç pekişti... ( Alkışlar Murat Bey’e.)

*Yıldız Hanım pek pasif, pek tırt! İnsan kadınlığından utanıyor… Hayır ne oldu da bu kadın Faryalı’yı bırakıp Evren’e geçti? Meraktan çatırt!

* Faryalı değişmeyen ağırlığı dizinin.. Besbelli bir asır aynı kadına tutuk sürdürmüş hayatını! Yavaş yavaş o şekilsiz şort yerini pantolon gömleğe bıraktı çok şükür! Yaklaşık üç dakika süren bir hesaplaşma yaşadık bu akşamki bölümde. Yıldız yine şaşırtmadı ve sıkıcılıkta zirvedeydi! Hayır bu ne tepkisizlik? Adam hakkını helal etmiyor, bizimki en detone sesiyle “Ben helal ediyorum,” diyor. Ses yükselmiyor! Heyecan sıfır! Bu ne kardeşim? Oturmaya mı geldik diyor insan!  

*Alara ve Ateş’in havuz sahnesi pek manasız oldu ama maksat yazıkcan Aslı’yı ağlatmaksa olmuş... Bu kız hangi ara bu derece aşık oldu onu kaçırdım ama belli burdan bişeyler çıkar. Aslı ilerleyen bölümlerde açar saçlarını. Havalanır! Aşk Bodrum’da yaşanır! Portakal reçeli koklamayı seven Ateş’e de destur diyorum!

*Derken Kelebek, ah be Kelebek! Dizinin aptal aşığı ödülü senin olacak besbelli! Su’ya gelince henüz karar veremedim! Safi salak mı yoksa iyilik meleği mi? Zira arada ince bir çizgi var! Su gibi kızlar ve Cenk gibi erkekler nasıl beraber olur? Ama durun Su daha 17 idi dimi ?

*Sayfiye metresimiz bu hafta çıtayı feci yükseltti! Ben şahsen korktum! Basbayağı bela olacak bu kadın! Evren Bey korkmuyor mu? Korkmalı!

*Cavit Bey Amca’dan pek iyi vibe’lar almamıştım ne yalan söyleyeyim ve gerçekler gizli kalmadı... Kanımca ilerleyen bölümlerde Ateş Prens’imiz müstakbel kayınbabasının yanında çalışmaya başlar.

*Dünya yanmış bizim gençler için varsa yoksa Londra ve konservatuar! Hayır oteli hep beraber gördük. Görmedik mi? Otelin hali ortada, bir de üstüne üstlük yarı yarıya paylaşacaklar! İkinci bölüme geldik otelde müşteri görmedik! Otel satılacak, Ergüvenler köşeyi dönüp eski şaşalı hayatlarına dönecek! E o zaman bu Faryalı enayi mi senelerdir satmamış? Fakir ama gururlu edebiyatı da bir yere kadar. Biraz renk olsun! Şu otel ayaklansın, şaha kalksın, sosyete gelsin, yıkılsın ortalık! Herkes Yıldızlı Otel’i konuşsun! Evren Ergüven hapislerde çürüsün! Amin.

Haftaya Allah Kerim!