Yaz dizileri sezonunun kuşkusuz en beklenilen dizilerinden biri olan Tatlı Küçük Yalancılar nihayet geçtiğimiz akşam karşımıza geldi. Kadrosu bir yana, beklenmesinin önemli nedenlerinden birisi elbette genç kitlenin sevilen dizilerinden Pretty Little Liars’ın telifi alınmış uyarlaması olması. Hali hazırda Salı günleri altıncı sezon yayını devam eden dizi, benim başladığı zamandan beri severek takip ettiğim bir dizi olduğundan elbette uyarlamanın ilk bölümünün karşısına geçtim.
İtiraf edeyim, daha başlamadan her ne kadar yapamayacağını bilsem de karşılaştırmadan izlemeyi denedim ve tabii ki beceremedim; o nedenle yazının devamı orijinali ile olan bazı karşılaştırmalar üzerinden yürüyecek. Şimdiden genel olarak konuşursak da eli yüzü düzgün bir uyarlama olduğu söylenebilir, göze batan bazı şeyler tabii ki olsa da sağ olsunlar batırmamışlar.
* Dizinin girişinde ilk Scream filmini izleyecek kızların Açelya’nın yaptığı şakayla Scream’in kendisini yaşaması açıkçası pek güzel bir şaşırtmacaydı. Önyargımın da etkisiyle telefondakini A sanan ve durumun uymazlığına dair dair tweet atan (https://twitter.com/aytackara/status/618114953686323200) ben, lafımı çok güzel yedim. Tadı da güzeldi.
* Diziyle ilgili dikkatimi çeken noktalardan birisi karakterlere isim koyarken orijinal dizideki karakterlerin isimlerinin baş harflerinden uydurabildikleri ölçüde gitmeleri oldu. Örneğin, Ezra = Eren, Aria = Aslı, Spencer = Selin, Emily = Ebru, Hanna = Hande ve Jason = Cesur.
* Dizinin uyarlanacağı haberi duyulduğunda aklıma gelen noktalardan birisi elbette lise öğretmeniyle aşk yaşayan öğrenci olayıydı. O nedenle bütün hikâyeyi üniversiteye taşımış olmaları herhalde kimsenin şaşırmadığı bir nokta olsa gerek. Tabii lise ortadan kalkınca Aria muadili Aslı’nın hem annesi hem de babası aynı okulda çalışır olmuşlar.
Not: Daha önce Kayıp’ı yazan Elif Usman’ın Açelya’nın kayboluşu ile ilgili Selin’in ailesinin yaptığı konuşma sırasında ‘Murat Şarman’ın kayıp yeğeni’ lafını geçirmesi ve diziye selam çakması çok tatlıydı.