Will stratejisini değiştirdi. Etrafındakilere -yani Hannibal ve Alana’ya- ihtiyacı olduğunu hissettirdi ve yardım istedi. Bunu, Hannibal’e yanaşmak ve her şeyi açığa çıkarmak için kullanacağı açıktı. Hannibal’in zayıf noktası Will’di, bu yardım dilenişe inanması da zor olmadı. Hannibal’in bir diğer zayıf noktası ise Dr. Bedelia Du Maurier’di. Bedelia, Hannibal’i artık bıraktığını bizzat Hannibal’in yüzüne söyleyerek bildirdi. Hannibal ile Bedelia’nın konuşarak yaptığı savaş, daha doğrusu Bedelia’nın korkusu ve Hannibal’in adım adım üstüne gelişi, Hannibal’in Bedelia’nın gidişine sessiz kalmayacağının habercisiydi.
Dr. Hannibal Lecter: Tam olarak neden suçluyum?
Dr. Bedelia Du Maurier: Tam olarak ne olduğunu söyleyemiyorum. Büründüğün insan suretinin dikişlerinin arasından görebildiğim kadarıyla bir sonuç çıkarmam gerekti. Ve çıkarttığım sonuç tehlikeli olduğun.
Bedelia, Hannibal’in Will ile görüşmeye başladığını öğrendikten sonra Hannibal’i bir daha görmemek umuduyla odayı terketti.
Kurban bulunduğunda ekip yine inceleme yapmak için başındaydı. Beverly’nin kurban hakkında belirttiği sezgileri, onu Will’le görüştüğü konusunda ele verdi. Katilin renk paleti oluşturduğu varsayımı ancak Will gibi, katille birebir empati yapan birinden çıkabilirdi. Beverly de bu özelliklere sahip değildi. Beverly Jack’ten hem azarı yedi, hem de Will ile tekrar görüşmenin onayını aldı. Jack, ‘gözümü kapatırım, hiçbir şey bilmiyormuş gibi yaparım’ mottosunu benimseyerek Beverly’yi tekrar Will’e gönderdi. Will’in ise bu defa şartı vardı. Beverly için bütün her şeyi kafasında temize çekmesini ve araştırmasını bunun üzerine kurmasını istedi. Eğer suçlu olduğuma inanıyorsan, suçsuz olduğuma da inanabilirsin derken ikna ediciydi. Will, bu kurbanın diğer kurbanlardan ayırd edici özelliklerini sıralayıp, kendisinin kaçtığını ve nerede olabileceğini Beverly’e söyledi.
Hannibal’dan katile: Tanrı sana bir amaç verdi. Sadece sanat yaratmak için değil, onun bir parçası olmak için.
Hannibal, Will ile seanslarına başladı. İlk seans Hannibal için aynı zamanda Will’in sorgulanmasını da içeriyordu. Will’in dostlukları hakkında dile getirdiği birçok şeyi yüzüne vurdu, “böyleydik şimdi böyle mi olduk” demeye getirdi. Will’in bunların hepsine mantıklı bir cevabı vardı. Will’in kafa karışıklığı içerisinde oluşu da şüpheye mahal bırakmamıştı. Hannibal, katil için de bilgi alma peşindeydi. İkisi bir elmanın iki yarısı misali birbirini tamamlıyordu. Will’in “Tablo yapıyor, her beden bir fırça darbesi” tüyosu ile Hannibal’in kafasında taşlar yerine oturdu.
Katille değil ama kurbanın bedeniyle empati kuran Hannibal ise meşhur koklama seansı sonrası kendini kurbanın kaçarken geçtiği mısır tarlasında buldu. Will’den aldığı bilgilerle de bir adım öndeydi artık. İlk sezondan aşina olduğumuz o şeffaf tulumuyla, deponun orada arzı endam ederken hiç bu kadar klas bir psikopat yamyam izlemediğimi bir kez daha kendime tekrarladım. Takım elbisesinden, bakımlı saçlarından ödün vermeyen bu yamyam dakikalar sonra izleyeceğim sahnelerden bihaber olan beni yine büyülemeyi başarmıştı. Deponun tepesine tırmandığında ve katilin oluşturduğu eseri gördüğünde o da benim gibi büyülenmiş gibiydi.
Dr. Hannibal Lecter: Merhaba. Çalışmana bayılıyorum.
Ekip olay yerine vardığında her şey çoktan olup bitmişti. Katil, kendi eserinin bir parçası olmuştu. Ekibin bunu kesinleştirmesi ancak kimlik tespitinden sonra Will’in onayıyla gerçekleşti. Her şey Hannibal’in istediği gibi yolunda gitmiş, eser sahibinin –yani katilin- bir varoluşsal kriz yaşadığı kanıtlanmıştı. Will her zamanki empatisini kurduğunda yine imge dünyasında Hannibal ile karşılaşmıştı. Son hamlenin ondan geldiğini bildiğini bakışlarından anlamak mümkündü. Peki katilin tek bacağı neden yoktu. Bütün bu olaylardan Hannibal’in payına düşen hiçbir şey olmayacak mı sanmıştınız? Hannibal gözümüzün önünde bir bacağı doğradı. Onu, kaynağını bilmesek reddedemeyeceğimiz bir ziyafete dönüştürdü.
Dr. Hannibal Lecter: Öldürmek Tanrı'ya da iyi hissettiriyor olmalı. Bunu hep yapıyor... Biz de onun yansımasından yaratılmadık mı zaten?
Hannibal, Will ile seanslarına başladı. İlk seans Hannibal için aynı zamanda Will’in sorgulanmasını da içeriyordu. Will’in dostlukları hakkında dile getirdiği birçok şeyi yüzüne vurdu, “böyleydik şimdi böyle mi olduk” demeye getirdi. Will’in bunların hepsine mantıklı bir cevabı vardı. Will’in kafa karışıklığı içerisinde oluşu da şüpheye mahal bırakmamıştı. Hannibal, katil için de bilgi alma peşindeydi. İkisi bir elmanın iki yarısı misali birbirini tamamlıyordu. Will’in “Tablo yapıyor, her beden bir fırça darbesi” tüyosu ile Hannibal’in kafasında taşlar yerine oturdu.
Katille değil ama kurbanın bedeniyle empati kuran Hannibal ise meşhur koklama seansı sonrası kendini kurbanın kaçarken geçtiği mısır tarlasında buldu. Will’den aldığı bilgilerle de bir adım öndeydi artık. İlk sezondan aşina olduğumuz o şeffaf tulumuyla, deponun orada arzı endam ederken hiç bu kadar klas bir psikopat yamyam izlemediğimi bir kez daha kendime tekrarladım. Takım elbisesinden, bakımlı saçlarından ödün vermeyen bu yamyam dakikalar sonra izleyeceğim sahnelerden bihaber olan beni yine büyülemeyi başarmıştı. Deponun tepesine tırmandığında ve katilin oluşturduğu eseri gördüğünde o da benim gibi büyülenmiş gibiydi.
Dr. Hannibal Lecter: Merhaba. Çalışmana bayılıyorum.
Ekip olay yerine vardığında her şey çoktan olup bitmişti. Katil, kendi eserinin bir parçası olmuştu. Ekibin bunu kesinleştirmesi ancak kimlik tespitinden sonra Will’in onayıyla gerçekleşti. Her şey Hannibal’in istediği gibi yolunda gitmiş, eser sahibinin –yani katilin- bir varoluşsal kriz yaşadığı kanıtlanmıştı. Will her zamanki empatisini kurduğunda yine imge dünyasında Hannibal ile karşılaşmıştı. Son hamlenin ondan geldiğini bildiğini bakışlarından anlamak mümkündü. Peki katilin tek bacağı neden yoktu. Bütün bu olaylardan Hannibal’in payına düşen hiçbir şey olmayacak mı sanmıştınız? Hannibal gözümüzün önünde bir bacağı doğradı. Onu, kaynağını bilmesek reddedemeyeceğimiz bir ziyafete dönüştürdü.
Dr. Hannibal Lecter: Öldürmek Tanrı'ya da iyi hissettiriyor olmalı. Bunu hep yapıyor... Biz de onun yansımasından yaratılmadık mı zaten?
Will, imge dünyasında dolaşırken: Seni buraya ben koymadım. Sen… benim tasarımım değilsin.
Dr. Bedelia Du Maurier’nin vedası sadece Hannibal’e değildi. Jack ile ‘anlayana’ modunda bir konuşma gerçekleştirdi ve yardımcı olamayacağını ifade etti. Ama asıl vedası Will’e oldu. Onu ziyaret edip çekildiğini ve en sonunda da ona inandığını söyledi. Bu itiraf ileride Will için bir şeyi değiştirecek midir bilinmez ama en son izlediğimiz Hannibal’in şeffaf tulumuyla Bedelia’nın evine onu öldürmeye gelişi, Bedelia’yı çok güzel şeylerin beklemediğinin habercisi. Bedelia’nın parfümünü Hannibal’e bırakması ise ilişkilerinin ne tür bir hastalıklı hale dönüştüğünü gösterir cinsten.
Bu bölümden çok etkilendiğimi ve bölüm sonunda artık arkadaşlar arasında “Beni kesse yerim,” gibi şakalar komiklikler yapmayacağımı beyan ettim. Zira o bacağı gördükten sonra kendi bacağını yediğini düşünmek çok iştah açıcı gelmedi bana.
Gelecek hafta Will Graham’in mahkemesini izleyeceğiz gibi görünüyor. FBI’dan gelen, Will’e onun acımasız bir katil olduğunu söyleyen ve yapılacak suçlamaları sıralayan Kade Purnell’i , oldukça sert bir tutumla izledik bu bölüm. Bu tutum bizi haftaya esaslı bir mahkemeye davet ediyordu.
Yeni bölüm ÖzetliYorum’unda görüşmek üzere, geç kalmayın.
Dr. Bedelia Du Maurier’nin vedası sadece Hannibal’e değildi. Jack ile ‘anlayana’ modunda bir konuşma gerçekleştirdi ve yardımcı olamayacağını ifade etti. Ama asıl vedası Will’e oldu. Onu ziyaret edip çekildiğini ve en sonunda da ona inandığını söyledi. Bu itiraf ileride Will için bir şeyi değiştirecek midir bilinmez ama en son izlediğimiz Hannibal’in şeffaf tulumuyla Bedelia’nın evine onu öldürmeye gelişi, Bedelia’yı çok güzel şeylerin beklemediğinin habercisi. Bedelia’nın parfümünü Hannibal’e bırakması ise ilişkilerinin ne tür bir hastalıklı hale dönüştüğünü gösterir cinsten.
Bu bölümden çok etkilendiğimi ve bölüm sonunda artık arkadaşlar arasında “Beni kesse yerim,” gibi şakalar komiklikler yapmayacağımı beyan ettim. Zira o bacağı gördükten sonra kendi bacağını yediğini düşünmek çok iştah açıcı gelmedi bana.
Gelecek hafta Will Graham’in mahkemesini izleyeceğiz gibi görünüyor. FBI’dan gelen, Will’e onun acımasız bir katil olduğunu söyleyen ve yapılacak suçlamaları sıralayan Kade Purnell’i , oldukça sert bir tutumla izledik bu bölüm. Bu tutum bizi haftaya esaslı bir mahkemeye davet ediyordu.
Yeni bölüm ÖzetliYorum’unda görüşmek üzere, geç kalmayın.
