Polisler geçen haftanın sonunda hem Fatihler'in hem Şevketler'in kapısına dayanmışlardı. Herkes şaşkındı. Cinayet falan ne diyordu bu adamlar. Ama o anda bile soğukkanlı olmayı başaran Meryem ve Şevket hemen plan yaptılar. Biri içeri girse de birinin dışarı olan biteni kontrol etmesi gerekiyordu. Karar hızlıca verildi, Şevket kaçacak, Meryem polislerle gidecekti. Meryem tamam dedi ama polisler arama izni ile evi aradılar.
Neyse ki Şevket bulamadılar. Elifsu sağolsun, dayısını gizli bir bölmeden evin altındaki karanlık dehlize gönderdi. Bu dehlizi Fatih ile Zeynep'in kuyuya girme maceralarından hatırladık hemen. Kafasını dışarı uzatıp ne olduğunu anlamaya çalışan Orhan da aldı nasibini. O'nu da ifadeye çağırdılar.
Diğer tarafta ise ne olduğunu anlamayan Zeynep ve Fatih ifade vermek için kuzu kuzu polislerin peşine takıldılar.
Sorgular yapıldı. Meryem ketum, Zeynep inatçı, Orhan saftirikti. En korkuncu ise Fatih'ti. Ağzında bakla ıslanmayan evin küçük çocuğu gibi ne sordularsa ya paşa paşa anlattı ya da Orhan'ın üzerine attı.