Bölümün adı olan Seeing Red Roy’un durumunun iki kelimelik bir özeti olarak karşımıza çıktı. Slade’in “Mirakuru ordusu” kurmak adına giriştiği deneyler sonucunda bünyesine haddinden fazla Mirakuru yüklenen Roy’un, Thea’yı dahi öldürmeye yeltenecek kadar gözünün dönüşüne şahit olduk. Zaten bu “aşırı Mirakuru yüklenmesi” mevzusundan önce de güdülerini kontrol etmekte bir hayli zorlanan Roy, şehri de birbirine kattı ve en sonunda da Thea ile karşı karşıya geldi. Daha öncesinde Roy’un, Thea’nın hayalini gördüğünü ve bu hayaldeki Thea’nın kendisini öldürerek cezalandırmasını istemesine şahit olmuştuk. Bilinçaltında Thea’yı durumlarından sorumlu tutan Roy, Mirakuru’nun duygularını iki katına çıkarmasıyla birlikte de O’nu bir şekilde cezalandırmaya karar vermiş olacak ki halüsinasyonlarında Thea’yı öldürdüğünü görüyor. Bölüm boyunca Roy’un durumunu nasıl çözeceklerini, Roy’u nasıl durduracaklarını düşünen Team Arrow, Sara’nın “doğasında” olan öldürme içgüdüsünün devreye girmesiyle “Çevreyi Roy’dan korumak” amacını geçip “Roy’u Sara’dan korumak” amacına geldiler. Sara daha önce Helena’yı da öldürmeye kalkmış, daha sonra Oliver ve Laurel tarafından sakinleştirilmişti. Bu sefer de Roy için aynı “çözüme” başvurması akıllara tek bir cümle getirdi: Öldürmek, Sara için bir yaşam biçimi haline gelmiş. Sara’nın son zamanlarda yaşadığı gel gitler ve kendisini mevcut duruma adapte etme çabaları en sonunda Oliver ile olan ilişkisini de bir çıkmaza sürükledi ve ayrılığa kadar götürdü. Zaten bana kalırsa sonu olmayan, gereksiz bir ilişki içerisindeydiler. Hiçbir duygusal bağ görünmüyordu ortada, sadece cinsel güdüler ile bir duygusal ilişki de kurulamazdı elbet. Bundan sonrasında Sara ve Oliver’ın tekrar bir araya geleceğini düşünmüyorum, hatta farklı cephelerde dahi yer alabilirler.
Felicity ve Oliver ile ilgili de çok hoş bir ayrıntı yerleştirmişlerdi bu bölüme. Malumunuz ikinci sezonun başlarında arka arkaya gelen bölümlerde Oliver ve Felicity arasında olacak olan duygusal ilişkinin sinyalleri verilmeye başlanmıştı, daha sonrasında ise bir “rafa kalkma” durumu oldu. Bu bölüm ise o defter, tozlu raftan indirilmiş ve hafiften karıştırılmaya başlanmış gibi geldi bana. Oliver’ın içinde kalan ışığı diri tutacak kişi Felicity’den başkası olmayacak kanımca. Durumu iki fotoğrafla açıklayacak olursak;
Moira ve Oliver ile ilgili geçmiş bir olaydan ufak ufak kesitlere şahit olduk bu bölüm. Ben bu flashbacklerin sadece “Moira çocukları için her şeyi yapar” temalı olduğunu düşünmüyorum, zaten bunu Thea ile olan ilişkisini düzeltmek adına başkanlık yarışından el etek çekmeye kalkışması ile gördük. Oliver’ın gayri meşru çocuğu ile ilgili olan bu flashbackin 3. Sezonda bizim karşımıza çok farklı bir şekilde çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca yine bu bölümde öğrendik ki Moira, Arrow’un Oliver olduğunun çok uzun zamandır farkındaymış ve farkında olduğu onca zamanı da Oliver ile gurur duyarak geçirmiş.
En başından beri Moira’yı hiç sevmedim, yaşadığı her şeyin geçmişte yaptıklarının birer bedeli olduğunu düşünüyordum ki geçmişte yaptıklarına baktığımızda Moira’nın ne denli bencil olduğu da görünüyordu zaten. Ama ölümüne gerçekten çok ama çok üzüldüm ve bu aklımın en ufak köşesinden dahi geçmezdi. Aslında bu bölüm biraz da Moira Queen’in “günah çıkarma” bölümü olmuş. Önce Oliver ile olan flashback sahneleri, daha sonrasında Thea ile arasını düzeltmek için şehre kendisini tekrar kabul ettirebilmek adına son şansı olan başkanlıktan vazgeçmeye kalkışması ve en sonunda da Slade karşısındaki cesur ve dik duruşu ile finali zirvede kapattı. Moira’yı sevmiyordum belki ama ne kadar cesur bir kadın olduğu da su götürmez bir gerçekti ve belki de bunu en net gördüğümüz an ölümünü gördüğümüz andı. Bir kötü karakter her zaman olduğu şeyin hakkını vermelidir ama Slade’in Oliver’a yaptığı Slade için bile fazlasıyla acımasızdı. Slade’in, Oliver’ı bir seçimin eşiğine getireceği tüyo olarak birkaç haftadır ortada dolaşıyordu fakat bu iki kadının Thea ve Moira olacağı hiç kimsenin aklının ucundan dahi geçmiyordu. Annesiyle büyük sorunları olan ve son zamanlarını annesine büyük haksızlık ederek geçiren Thea ile çok kısa bir süre önce annesini hayatında tamamen çıkarmayı göze almış Oliver’ı hayatta tutmak için kendi hayatını feda eden Moira’nın ölümü inanılmaz epik bir an olmuştu. İtiraf ediyorum; Moira’nın Thea’ya “Gözlerini kapat” demesiyle birlikte benim de gözümden bir damla yaş akıverdi. Oliver içinse belki de hayatının en büyük sınavıydı bu yaşadığı. Yere yığılan Oliver’dan sonrası asla eskisi gibi olmayacak ve Oliver, bir büyük değişim daha yaşayacak gibi duruyor.
Arrow sezon finaline son üç bölüm kala, bizlere büyük bir şok ve dram yaşattı. Aslında bu haftaki bölüm hikâyede ve karakterlerde olacak olan büyük değişimlerin en büyük habercisiydi. Bundan sonrasında bol aksiyonlu üç bölümü ve ilk sezon finalinden çok daha iyi olacağını düşündüğüm sezon finalini sabırsızlıkla bekleyerek geçireceğim zamanımı. “Starling City’de yeni bir gün” başlığı ile tanıtılan City of Blood bölümüne kadar Moira’nın yasını tutacağız artık, daha sonrasında ise Oliver ile birlikte bir çeşit intikam yoluna gireceğiz gibi duruyor.