Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Babalarımızın günahları
Sezon: 7 Bölüm: 5

Mutlaka anlatmışımdır. Ben dizi izlemeyi Lost’la öğrendim. Ondan öncesi işte bildiğiniz Süper Baba, Yılan Hikayesi ve Kürşat, azıcık the OC birazcık Ally McBeal, çokça Gilmore Girls. Öğrenmekten kastım da yanlış anlaşılmasın. Hikaye derinliği, alt metin kovalamaca, söylenmeyeni anlamaca, karakter yolculukları, anlatım biçimleri, dizinin kendine özgü mitolojisi, göndermeler ve karakter motivasyonları. Ki Lost özelinde olanca deliliğin içinde tutunulacak dal arayışında en önemlisi de bu bahsi geçen karakter motivasyonlarıydı belki de. Lost karakterlerini de hem seyirciye hem birbirine bağlayan bir numaralı ortak sorun, Amerikanların deşmeyi pek sevdiği baba figürlerini anlamanın ve onlarla iletişim kurmalarının zorluğuydu.

Game of Thrones’un George RR Martin’in kaleminden ve dahi en azından kurduğu çatışmalardan uzaklaştıkça sendelediği 7. sezonunun en kötü bölümünün de en azından derli toplu bir ortak konusuna ulaşmak mümkün. Tyrion’ın dediği gibi; babalarının günahlarını yaşayan, onların arkasını toplarken, başka bir düzlemde onlarla iletişim kurmaya çalışan karakterlerin hikayesi bu aslında.

Dany’yle başlıyoruz. Dany’nin babası Mad King’in insanları yakmaktan pek hoşlanan bir deli olduğu malumunuz. Dany’nin de zaman zaman gösterdiği bu azıcık deli tarafı bölümün girişine damga vuruyor. Tüm Westeros’ta ele geçirebileceği en değerli tutsak Jamie Lannister’ın peşinden koşmak yerine nolur diz çökün çökmezseniz ejderhalarım sizi ham yaparcılık oynuyor. Dany her ne kadar kendisine anlatılanlardan ders çıkarabilen ve dolayısıyla hükmetmeye uygun bir karakter gibi görünse de ele geçirmek istediği toprakları yakıp yağmalamasının altında yatan problem tam da buradan kaynaklanıyor. Burada belki de bahsedilmesi gereken işin pür genetik boyutu. Babasını asla tanımamış olan Dany bile babasının günahlarından tam anlamıyla kurtulabilmiş değil. Karakterin içinde aynı anda hem köleleri özgür kılacak yüreği barındırması hem de insan barbeküsü yapmaktan hoşlanması, babasız büyümüş bir kadının bile babasından kurtulup tam anlamıyla masum olamayacağının kanıtı. Tarly’lerin aşırı gururu ise dizide sıklıkla gördüğümüz üzere onların da sonunu getiriyor. Ben kraliçeme bağlıyım çıkışı yapan Randall Tarly’nin, Robert’ın isyanı boyunca Dany’nin babası Mad King’e bağlı kaldığını, bu çıkışının anlamsızlığını da hatırlatmış olayım. Sonra kızıyorsunuz bölümü beğenmeyince.

Bölümün bizi buradan Sam’e bağlaması boşuna değil, abisi ve babası katledilirken olan bitenden habersiz Sam, Hisar’da yine olayları yoluna koyma uğraşında. Babasıyla asla anlaşamaması sebebiyle Sur’a gönderilen, baba evine döndüğünde de asla hoş karşılanmayan Sam’in, Hisar’dan ayrılırken babasının sözlerini yankılaması tonlarca kitabın, yüksek lisans eğitiminin, küçük bir çocuğun ve sevdiği kadının bile onu asla babasının yargısından azat edemeyeceğinin göstergesi. Bölüm bir şeye benzemiyor diye Gilly’ye ortada hiçbir şey yokken Westeros tarihinin en büyük sırlarından birini söyletmişler bu arada. Evet, Rhaegar ve Lyanna resmi olarak evlenmiş ve evet Jon Snow p.ç falan değil, baya bayağı tahtın bir numaralı varisi. Bir de Sam’e Gilly’yi dinlemiyor diye kızanlar olmuş. Dinlese ne yapacaktı? “Wow, demek Rhaegar, wow...” mu diyecekti? Adamın konuyla uzaktan yakından alakası yok, b.k temizleyip duruyor orada.

Jon bu sırada evcil hayvan olarak ejderha edinmeyi düşünüyor. #EjderhalarSokaktaKalmasın. #EjderhalarıBarınaktanKurtarın. Hiç kimse ama hiç kimse bana aklı başında herhangi bir insan evladının ortada hiçbir şey yokken bir ejderhanın burnunu okşama isteğini anlatamaz. Tamam, adam Targaryen, ejderhalarla anlaşıyor. Anladık. Yeter. Böyle zorlama sahnelere lüzum yok bunu anlatabilmeniz için. Kuzeyin Kralı’ndan friendzone’un kralına atlıyoruz. Jon-Jorah ilişkisi de Jorah’nın babası sayesinde hızlıca büyüyor. Jorah’nın köle kaçakçılığı için Kuzey’den Ned Stark tarafından sürülmesi kimsenin umurunda değil sanırım. GoT gibi detaylarıyla büyüyen bir dizinin bu tür detayları kulak arkası etmesi ve seyircisini geri zekalı yerine koyması bambaşka bir boyuta ulaşıyor.

Dany’nin Jorah’yı o benim arkadaşım diye tanıtmasına güldüm yalan yok. O kadar badire atlattıktan sonra belki Dany’yle artık seks edebilirim bakışı vardı halbuki adamın suratında. Hızlıca üçlü ilişkiyi de kurdular orada. Dany Jon’a bakarken iç çekiyor falan. Previously on Young and Restless. (Vakti gelmişken Yalan Rüzgarı’nın jeneriğinin sonunda Y ve R harfleri büyük yazıldığı için dizinin dilimize Yalan Rüzgarı diye çevrildiğini düşünüyorum. Lütfen biri teyit etsin. Teşekkürler. (Editör notu: Uzun yıllar önce tam da bu nedenle öyle çevrildiğini duymuştum. Bir şey değil.)

Dizi bu noktadan sonra o kadar saçmalamaya başlıyor ki takip etmek de imkansız bir hal alıyor. Jon ve Dany’nin muazzam planı şu: Kuzey’e git/Bir Ak Gezen’i mümkünse canlı yakala/Hop onu kolundan tut King’s Landing’e götür/Cersei’ye göster/Bunu gören Cersei wow yalnız bambaşka işlerle uğraşıyormuşum artık yeni yeni sevdaların çiçeğiymişim desin/Ateşkes imzalansın/Ölüler yaşayanlarla savaşsın. Previously on AMC’s The Walking Dead. Bu muazzam planı uygulamak için yola çıkıyorlar. Planın çalışmama ihtimali bence yok.

Bu akıl almaz planın işlemesi için Tyrion çaktırmadan King’s Landing’e babasını öldürdüğü yere dönüyor, yanı başında da oğlunu Tyrion’ın planı yüzünden kaybeden bir baba, Davos var. Bu tür konular konuşulmasa olmaz, neyse ki Davos inanılmaz bir görev adamı. Los Galactiocs’un arkasını toplayan Claude Makelele adeta. En iyi yaptığı işi yapıyor: Kaçakçılık.

Bu neler döndüğü pek anlaşılmayan bölümün en rahatsız edici yeri Jamie ile Tyrion’ın bir araya geldiği sahneydi benim için. Jamie öyle ya da böyle dizide gerçek sevginin var olabileceğini kanıtlayan, dolayısıyla da biz seyircilerin en rahat bağlantı kurabileceği karakter. O sevginin en çok yansıdığı zamanlar da her zaman Tyrion’a karşı olmuştu aslında. Tyrion’ın da o dünyada güvendiği ve hala güvenebileceğini düşündüğü karakter hala Jamie. En azından öyle olmalıydı. İkisi de GRRM’in kaleminden ilmek ilmek işlenmiş, müthiş karakter yolculuklarına sahip karakterler. Muazzam bir diyalog ve dolayısıyla duygu geçirme imkanını elinin tersiyle itmiş yazarlar. Aceleci, anlamsız, can sıkıcı. Evet, babalarının hayaleti tepelerinde yükseliyor ama ellerindeki en önemli iki kozu heba etmiş gibiler. Sanki takımda Ronaldo ve Messi var da birini sol bek birini sağ bek oynatıyorlar.

Jamie baba olacakmış. Tebrikler Jamie. Çocuk gerçekten varsa bu sefer eli yüzü yamuk yumuk olursa sevinirim. Bir gen havuzuyla bu kadar oynanmaz. 2,5 tane eli yüzü düzgün çocuktan sonra yeni aslan parçası Myrcella’dan çok Tyrion’a benzer artık sanırım. Cersei ise diğer karakterlerin aksine babasının mirasına sahip çıkanlardan. Kafa sürekli çalışıyor ve her şeyin farkında. Tywin yaşıyor. O da baba sorunlarıyla başa çıkmanın bir başka yolu tabi. Tyrion-Jamie buluşmasından da haberdar, oradan Dany’yi ortadan kaldırma hesapları yapıyor. BATTANİYEYE SARILI AK GEZENİ GÖRÜNCE VAZGEÇER BU PLANLARINDAN KESİN.

Öte yandan Davos da Gendry’yi bulmaya gidiyor. Hala kürek çekiyorsun sanıyordum diyerek süregelen fan geyiklerine de göndermeyi çakmayı ihmal etmiyor. Gendry babası gibi savaş çekici kullanmaktan hoşlanan pembiş yanaklı bol kaslı aksiyon adamı bir gence evrilmiş. Jon’la buluşmaları da babalar babalarımız diye geçiyor nitekim. Jon kendi babasının Gendry’nin babası tarafından öldürüldüğünü bilse o kadar sıcakkanlı yaklaşmazdı çocuğa sanırım.

Winterfell’de olan bitenler tabakhaneye b.k yetiştiren bölümden o kadar alakasız duruyor ki sağa sola slow burn yazsalar yeriymiş. Arya hala çömez, Littlefinger hala oyuncu. Arya’nın bulduğu kağıtta ne yazdığını merak ettirmek için böyle bir oyunbazlık kurgulamışlar. Meğer Sansa’nın yıllar yıllar önce yazdığı Lannister’lar aslında çok tatlı tanısanız siz de seversiniz konulu mektupmuş. Aman ne önemli.  Zaten konunun babalarla falan da alakası yok. Bak patladı bütün yazı. Buraya kadar yazdıklarımı boşuna okudunuz.

(@WightsKing)

Jon ışınlanabildiği için bölümün sonunda hemen Eastwatch’a varıyor. Orada da Beric, Hound ve Thoros var. Tormund, Gendry, Jon ve Jorah ile birlikte muazzam bir ekip oluşturuyorlar. Hiç zorlama değil bu sahneler yağ gibi akıp gidiyor sen şuydun ben buydum neyse ne yapıyoruz Ak Gezen buluyoruz diye yola koyuluyorlar. Bu yedili için çeşitli isim önerilerim var: Yedi Günah, Pisyedili, Florence+The Machine, Yedi’k Geldik, 5 Yeriz 6 Yemeyiz 7 Yeriz 8 Yemeyiz, Allahını 7 Savunmaya Gelsin.

Bölüme olan sinirimi yansıtabildiğime göre gelelim konuşulabilecek tek konuya: Babalarının günahlarını yaşayan Westeros’un yönetimi şu anda kadınlara, kraliçelere, Dany’ye, Cersei’ye ve Sansa’ya ait. Açlığın, sefaletin, savaşların hüküm sürdüğü bir diyarda, patriyarkanın günahlarının üstünde yükselen bir kadınlar imparatorluğu. Bu düğümden yeni bir düzen yeni bir yol çıkıp çıkamayacağı ise bahsi geçen babalarının günahlarından ne kadar kurtulabileceklerine bağlı. Nihayetinde her kışın sonu bahardır.

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR