Dün akşam ekranlar bu sezonun hit konusu olan birbirinden habersiz akrabalık ilişkilerinin zirve yaptığı bir diziyle tanıştı. Kimse neden çiftlik hayatını konu edinmiyor derken bu iki konseptin bir arada olmasını gözlerim yaşararak izledim. Şimdi esas kızımız Zeynep ile jönümüz Gökhan birbirlerine çocukluktan beri aşıklar. Zeynep'in saçındaki örgünün ileride çok moda olacağını düşünüyorum. Gökhan deseniz ata gerçekten biniyor yani. Böyle bir at binme yok. Elçin Sangu ve Kadir Doğulu gerçekten çok iyi match olmuşlar. Kız fakir oğlan zengin gibi gözüküyor ama işin aslı hiç de öyle değil.

Yıllar önce bizim babanın, kötü kalpli ağanın kızı; eniştesinin yeğeniyle evlenecekken başka birisiyle kaçmış ve ondan bir kız doğurmuş. Sonra bizim Karanlıklar Ağası, kızını ve aşığını, kardeşinin kocası ve adamları ile buluyor. Orada kızının sevgilisini öldürüyor. Sonra enişte de uzaktan kızı vuracakken, ağanın oğlu ablasının önüne geçip kendi vuruluyor. Haa bu sırada bebek de kayıktan düştü ve göl, dere, akarsu neyse işte orada kayboldu. Oğlu vurulunca deliren ağa eniştesinin arabasını bozarak onu da öldürdü. Ama oğlu öldüğü için aynı gece karısı da kendisini astı. Yani Karanlıklar Ağası ne zaman birine zarar vermeye çalışsa kendi tarafından da biri ölüyor. Adamda karmanın işleyiş biçimi korkunç. Bütün bu karışıklıkta kahya Zülfikar da bebeği suların içinde buluyor tabii ki. Felaketler bu kadarla da sınırlı değil. Zülfikar bebeği gizlice evine götürüyor. Onun da Zeynep adında bir bebeği var. Karısı ikisine de bakmaya başlıyor ancak sonra cenazenin olduğu o fırtınalı akşamda (kendimi adamın bunları anlatırkenki sesiyle hayal ettim) kadın gaz lambası yakmaya çalışırken evde yangın çıkıyor ve yangından bir tek Ağa’nın torunu, Hülya'nın kızı kurtuluyor. Zülfikar da herkese bu benim kızım diyor. Şimdi diyeceksiniz Gökhan, Zeynep'in amcası! Hayır öyle bir durum yok! Onun da çözümü hemen düşünülmüş! Gökhan, Ağa’nın ikinci karısının oğlu ama herkes Gökhan'ı Ağa’nın oğlu sanıyor. Karanlıklar Ağası kendi oğlu olmadığını bildiği halde öyleymiş gibi davranıyor. İşte bu noktada kötü kadınlar devreye giriyor. Ağa’nın ikinci karısı büyük ihtimalle artık asla iyi bir karakteri oynayamayacak olan Gökçe Yanardağ. Çok kötü ve hırslı! Ağanın kardeşi ise kendi yaşının kilit rollerinde bir uzman olmuş olan Sacide Taşaner. Sacide Taşaner, kocasının intikamını güdüyor gizli gizli. Her şeye kendisi sahip olmak istiyor. Oğlu başa geçsin istiyor. Oğlu da Selçuk ona ayrı vakit ayıracağım. Bir diğer kötü kadınımız ise Gökhan'ın histerik ve saplantılı sevgilisi Banu. Banu tam bir deli ve şimdiden Zeynep'i öldürmeye çalışabilir. Önemli bir ayrıntı Banu'nun annesinin altın madeni var.

Ve Selçuk! Büyük ihtimalle Gökhan takıntılı kuzen. Selçuk küçükken Ağa’nın Zeynep'ten nefret etme sebebi olan at olayında Ağa tarafından zorla atı vurmuş. Bu yüzden küçük bir TSSB'si (travma sonrası stres bozukluğu) var. Arada kriz geliyor falan. Muhtemelen Banu'ya aşık. Zeynep ile bir ilişkisi olamaz, akrabalar. Kötü adam-kötü kadın aşkı uzun zamandır olmamıştı. Banu'nun histerisini biraz Selçuk krizleriyle alabilir gibi. Selçuk iyi karakter olmuş yani. İlker Kızmaz her türlü rolde oynuyor durduramıyoruz.

Gökhan ve Zeynep tabii ki yıllar sonra karşılaştıklarında hemen aşklarına devam ettiler. Gökhan'a aşkına devam etmeyecek bir kız yoktur herhalde de. Bu durum kesin Banu'yu delirtecek. Ağa Babayı çıldırtacak. Bu arada Zeynep aynı dedesi. Aynı inat, aynı asilik! İkisi ileride kesin iyi anlaşacaklar.