Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Arkadaşımın mutluluğu mutluluğumdur
Sezon: 1 Bölüm: 6

Ayaz “İnsanın hayatında kendine yapabileceği en büyük kötülük ne biliyor musun? Kendine yalan söylemek!”

Hepimiz zaman zaman, gerçekleri kabullenmek işimize gelmediğinde özellikle kendimize yalan söylemeyi tercih etmişizdir. Ama Ayaz’ın da dediği gibi, bu insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük...

Geçtiğimiz hafta Mete, şok bir kararla Şeyma’ya evlenme teklifi etmişti. Öykü’nün Ayaz’a olan hislerini fark ettikten, sonra rotayı değiştirmekte fayda olduğunu düşünüp gemiyi kayaya tosladı bence Mete. Biz buna yağmurdan kaçarken doluya tutulmak da diyoruz aslında. Öykü’nün Ayaz’a olan hisleri malum, peki ya Mete? Gördüğümüz ve hiç de şaşırmadığımız gibi Öykü’nün içindeki Mete takıntısı (o her ne kadar bunu aşk diye tabir etse de bence değil), gözlerinin önünde dönen dolapları görmesine engel oluyor. İçindeki aşk ya da takıntı her neyse, böyle bir şeyi elbette kolay kabullenemez ama tahmin ettiğimden çok daha az sarsıldı Öykü. Ben Ayaz ile öpüştüğü günkü gibi kaçıp eve sığınmasını falan beklerdim Öykü’den. Duygularını bu kadar iyi gizleyebileceğini düşünmezdim.


O kadar da olsun değil mi ama?

Mete ve Şeyma’nın şokunu atlattıktan sonra orta yaş grubu arasında ufak bir şok daha yaşandı. Önem ve Bülent’in birlikteliğini öğrenen İlker şok oldu. Tabi bu sır bir süre daha sır olarak kalmak zorunda kaldı. Orta yaşlı çiftlerimiz Ağva’da tatil planı yaparken ne tesadüftür ki Ayaz ve Mete de orada tatil planı yaptı. Elbette karşılaşacaklar, ya ne olacaktı?

Bölümün temposu tatil sahnelerinden itibaren başladı. Öykü Mete ve Ayaz’ın baş başa tatile gideceğini öğrenince, önce küçük çaplı bir panik ardından da büyük çaplı bir kıskançlık yaşadı. Şeyma da iyi gaz veriyor hani. Ama Öykü de gerçekten çok saf, artık buna inanıyorum. Hadi senin Mete’den saklayacak bir şeyin var ondan panikliyorsun, peki ya Şeyma? Neden aklını kurcalamıyor bu konu hiç anlamıyorum. Kısa süreli bir düşünmenin ardından klasik dizi sahnesi olan, aynı anda aynı ismi söyleme sahnesini gördük. İkisinin de birden aklına Emre geldi. Şimdi benim düşüncem bu noktada şu. Şeyma başına buyruk bir kız, istediği yere istediği şekilde gidebiliyor. Öykü desen, o da Şeyma’nın peşine takılabilir her türlü. Peki ya neden kızlarımızın aklına bir anda Emre geliyor? Çünkü orada bir Emre-Burcu sahnesi görmemiz gerekli. İşte böyle gözümüze sokulan yapmacık sahneler olmasa Kiraz Mevsimi aslında daha güzel.

Aaaa tesadüfe bakın aynı anda aynı şeyi düşündük, ne kadar da ilginç!

Ayaz Ağva’da Mete ile baş başa kaldığı ilk anda hemen Şeyma’dan bahsetmeye başladı. Ama yine lafı dolandıra dolandıra. Bence Ayaz’ın bunu Mete’ye söylemeye o kadar da niyeti yok. Kendimden örnek vereyim, en yakın arkadaşımın sevgilisi onu aldatmış olsa ve ben bunu öğrensem hiç düşünmez laaps diye söylerim. Çünkü hiçbir gerçek bundan daha acı olamaz. Bunu bilmemesi onun açısından daha kötü derim ve lafı hiç dolandırmadan direkt ilk fırsatta söylerim. Ama Ayaz bunu bin dereden su getirerek hatta Şeyma’ya itiraf ettirmeye çalışıp Öykü’nün de gözüne sokarak yapıyor. Tam neden böyle yapıyor diye düşünüyordum ki son sahnede itiraf geldi. Ona da değineceğim.

Ayaz ve Mete’nin (güya) çapkınlık yapacağını düşündükleri için, koştur koştur Ağva’ya gelen Şeyma ve Ayaz hayal ettiklerini buldular karşılarında. Ayaz bu, elbette rahat durmayacak elbette Öykü’nün yanında başka kızlara göz kırpacaktı. Çünkü karizmatik ve cool olmak bunu gerektirir. Mete’nin de şu elimi eteğimi çektim her şeyden tavrı çok can sıkıyor. Madem bu kadar görmüş geçirmişsin, kadınları çok iyi tanıyorsun, nasıl oluyor da Şeyma’nın senden bir şeyler sakladığını anlayamıyorsun vallahi aklım almıyor Mete’ciğim.

İki kıskanç kadın yan yana geldiğinde akıllarından neler geçeceğini tahmin bile edemezsiniz.

Öykü’nün kıskançlığı Ayaz’ın hoşuna gidince işi uzattı tabi. Bu sırada Burcu ve Emre cephesinde de bayağı görünmeyen gelişmeler olmuş. Yani Burcu ve Emre basbayağı çıkıyorlar. Ama sanırım daha kendilerine bile söyleyemediler, umarım onların da romantik bir sahnesini görürüz. Bu bölüm birçok sahne romantik komedi tadındaydı. Öykü ile Burcu’nun Ayaz’ı takip etmesi ve Ayaz’ın onları görmediğini sanmaları ise gerçekten çok komikti. Bir kere Burcu’nun üzerinde o gökkuşağı gibi pareo varken birinin onu fark etmemesi mümkün değil. Beş metre öteden fark edilecek cinsten renkleri. Ama tabii biz kızlar bu gibi durumlarda böyle ince detayları düşünemediğimizden bu detayı kaçırmaları normal. Ama bundan daha da komiği var ki iki tane aklı başında koca kız, Ayaz’ın kendi kendine konuştuğunu anlamıyor ve yanında biri olduğuna gerçekten inanıyor. Bu gibi durumlarda kızların akıllarıyla dalga geçildiğini düşünüyorum ben. Çünkü Ayaz’ın kendi kendine konuştuğunu anlamamak imkânsızdı. Sonrasında da tipik kıskandın kıskanmadım hikâyesi yaşandı. Öykü kıskandığını saklamakta hiç başarılı değil.

Kıskanan kadınların neler yapabileceğini anlatmama gerek yok sanırım? :)

Öykü ile Ayaz’ın arasındaki bu tatlı atışmaları seviyorum. Ama Öykü’nün bu kadar saf olmasına bir türlü katlanamıyorum. Tatilciler grubunun toplu yemeğinde açılan Öykü ve Kiraz Mevsimi konusunda, Ayaz’ın Öykü’yü savunmasına rağmen Öykü’nün hala “Şeyma’nın bana çok yardımı dokundu,” demesi gerçekten çok can sıkıyor. Tv karşısından “Öykü gözünü aaaçç!” diye bağırasım geliyor o derece. Daha sonrasında Şeyma’nın Mete tarafından istenmediğini anlamasıyla yine Öykü’ye gitmesi ve Öykü’nün Şeyma’yı teselli etmesi kızdırdı beni. Ama Şeyma’nın yavaş yavaş yola geldiğini düşünmeye başladım. Belki Mete de Öykü’den vazgeçerse ilerde aralarında güzel bir ilişki olabilir. Ama şu an için göstermelik geliyor bana.

Geçmişte yaptığımız hataları devam ettirmediğimiz sürece sorun yok. Ama sen aynen devam Şeyma…

Yemekten sonra sahilde yaşanan romantik anlar çok hoştu. Kumsalda uyumak ise bana her zaman oldukça romantik gelmiştir. Bu dizinin en sevdiğim yanlarından biri de tam romantik romantik gidiyorken birden araya bir komik unsur eklemesi. O sahnede de şuydu; gözlerini kumsalda birbirlerine sarılmış bir şekilde açan Ayaz Öykü’ye “Benimle evlenmek zorundasın namusumla oynadın,” dedi. İşte bu anda bizim evde kahkaha koptu. Devamlı romantiklik bayar izleyiciyi, arada böyle komik sahneler olmasa tv karşısında zaman geçmek bilmez.

İnadından donacak kızcağız.

Daha romantik bir evlenme teklifi beklenemezdi zaten Ayaz’dan.

Spor yapma ve balık tutma gibi klişe romantik komedi sahnelerini de izledikten sonra geldik gençlik dizilerimizin olmazsa olmazı olan sahilde gitar çalıp şarkı söylemeye. Yalnız Emre’nin sesi çok güzelmiş, bayıldım. Bütün maddeleri yaptık sırada ne kaldı diye düşünürken elbette “Doğruluk mu? Cesaret mi?” oyununu atladığımı fark ettim. Sağ olsunlar onu da yapmadan bitirmediler bölümü.

Bu ikisi mutlu olsunlar istiyorum. Çünkü çok yakışıyorlar.

Kelimelerin yetersiz kaldığı anlar. Bakışlar her şeyi ifade ediyor zaten.

Ve ve ve tabii ki şişenin bir ucu Ayaz’a diğer ucu ise Şeyma’ya gelir! Şeyma doğruluk da dese cesaret de dese elinde patlayacağı için her türlü daha kola gelen cesareti seçti. Ama tabii Ayaz’ın böyle çılgın bir şey isteyeceğini tahmin etmemişti. “Listeden rastgele bir isim seçeceğiz ve ona merhaba diyeceksin,” dedi. Tabii ki bu rastgele isim Rıza. Şeyma olayın iç yüzünü anlayınca doğruluk olarak değiştirdi tercihini. Ayaz itiraz etti ama o sırada Öykü devreye girdi. Ama Ayaz’da numaralar bitmez. Şimdi de bomba soru “Hiç yasak ilişki yaşadın mı?”. Ve ta daa! Timsah gözyaşları. Ayaz’ın Şeyma’ya böyle bir oyun yapması en çok Öykü’yü sinirlendirdi. Ayaz ona bütün gerçekleri gözüne sokmak istercesine anlatsa da o ısrarla “Şeyma iyi bir kız ve Mete’yi seviyor. Onlar mutlu olacak, bu konu burada kapandı,” dedi. Ayaz’ın her şeyi Öykü’yü mutlu etmek için yaptığını söylemesiyle Öykü’nün de Ayaz’a duygularını bir nebze olsun açtığını gördük.

Öykü- Bana geçen akşam sorduğun soruyu sor.
Ayaz- Hangi soruyu?
Öykü- Manzaradayken sormuştun ya hani. O zaman cevabını bilmiyordum. Artık biliyorum sor. Sorsana!
Ayaz- Mete’ye âşık mısın hâlâ?
Öykü- Değilim. Artık Mete’ye âşık değilim…


Güldük, eğlendik, duygusallaştık yeri geldi kızdık ama Kiraz Mevsimi bence bu hafta en iyi bölümüyle karşımızdaydı. Her hafta daha da güzelleşiyor. Haftaya görüşmek üzere…

Sevgiler
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR