Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Ara bölüm geldi haaanım!
Sezon: 1 Bölüm: 15

Hasan ekibe geri dönüyor, Melek Celal’i zorluyor, emir demiri kesemiyor... Hikayenin devam etmesi için gereken ara bir bölüm gibiydi bu hafta.

Geçen bölümün sonunda “Yusuf öldü mü acaba?” diye düşünmüştük ama yeni bölüm fotoğraflarından düzeleceği belli olmuştu. Nitekim bölüm de onunla başladı. Sonunda da büyük bir kavgayla bitti. Orta karar bir bölüm olduğu için dikkat çeken anlarla ilgili kısa notlarımı bildirmem daha iyi olur gibi:

* Leyla’nın vurulması: Ava gideni avlarlar elbette. Kötüler takımına yaptığı girişin kısa olacağı belliydi ama bu kadar kısa olmasına, nedense, şaşırdım. Davut’un elinden bir uçan, bir kaçan zaten!

* Davut’un yavru köpek bakışları: Davut, Celal’in hayatını kurtarınca onu bir mutlu etti. Sevincinde denge bulunmayan Celal, Davut’u vurabileceği en iyi yerden vurdu: Gurur duymalar, aferin’ler derken Rıza Kocaoğlu’nun canlandırdığı Davut’a gülmeden edemedim. O kadar seviyor musun sen babanı?

* Melek’in kendini zırt pırt lokantaya atması: “Evet de bu kaçıncı oldu ki,” diye sorabilirsiniz. Az oldu belki ama çok olacak hissi verdi. Ben bir ortam öyle oldu mu kaçmak isterim belki de ondandır. Gerçi sonra Celal bir ‘silkeledi’ kızı. Haklı mıydı? Elbette hayır!

* Mert’in kafa karıştıran duyguları: Bence iki tane vardı. Biri, Mert’in Yusuf vurulduğunda üzülmüş gibi yapması ve kimin yaptığını merak etmesiydi. Aslında bu noktada merak ettiğim şey, Mert’in Yusuf’u sevip sevmediği oldu. Yani hep Sarp’ın Celal ile olan durumunu ele alıyoruz. Peki ya ufaklığın müdürüyle olan durumu? Normalde filmde böyle bir iyi ilişkinin altı çizilmemişti. Herkes işini yapıyordu. Yani uzakdoğu versiyonunda da böyle bir şey yoksa beklemek anlamsız. Ama dizide değinilir mi acaba diye düşünmedim değil. İkincisi de Coşkun ile yaptığı telefon konuşması esnasındaydı. Coşkun ile olan konuşmada, Mert adamdan ölümüne nefret etmesine karşın onu nasıl da dinliyordu. Bilgi vermeyeceğini düşünüp onu harcayabilir halbuki.

* #hasankıvırıyor: Alyanak’tan ‘Ballı Hasan’a geçiş yapmalı bu adam. Mafyalar içinde kalan biri için ne kadar hızlı ekip değiştiriyor. Bu sefer de düşmanmış gibi yapıp ağına düşenlerle ilgili bilgi verecek. Paşanın görevi bu! Herkesin olduğu gibi kabul edilmesi gerektiğine dair iyi bir örnek. Böylece verim artıyor.

* Melek’in Celal’e yakalanması: Lisede, ebeveyn veya öğretmenlere sigarayla yakalanmayı anımsattı. Bir daha yapılmaması temennileri bağrılarak söylendi, ayrıca sinirler gerildi. (Tokat kısmı hariç kuşkusuz). “Beni zorluyorsun çocuk!”

Sarp hiç dikkatimi çekmemiş bu bölüm. Neden olduğunu bilmiyorum ama dediğim gibi ahım şahım bir bölüm de değildi. Fakat, ‘kendini aşka kaptırmayan’ dizilerden biri olarak oynasın pazartesi geceleri. Umutlar yeni bölümlere…

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR