Sevgili Mira’nın karakteri adına yine muhteşem noktalara imza attığı bir bölümdü. Ortalıkta bir sürü olay, can korkusu tam gaz sürsün; Yaman’ın boş boş durmayacağını öğrenince Mira’nın büründüğü flörtöz tavra bayıldım. Çok net kız ya, orada bile mükemmel bir ilişki anısı biriktirebiliyor. Mira’nın rüyasından bahsetmek istiyorum bir de. Ben anladım onun rüya olduğunu çünkü arada saçmalasa da Mira asla o geceliği giymezdi. Düş içinde düş olduğundan, Mira’nın ilk uyanışında kendi kendime tereddüte düştüm ama bir daha uyandı da gerçek pijamalarını gördük. Rüyanın içeriğine gelirsek, Yaman’ın Tan’dan piyano dersi alması gerçekten komik olabilirmiş aslında. Belki Yaman da Mira gibi büyük bir konser piyanisti olabilirdi. Mira’nın sahnelere veda ettiği konuşmasından sonra o devreye girebilirdi. Bu arada konser sahnesinde Mira’nın saçları mükemmeldi. Her zaman öyle olmaz da, en azından o geniş dalgalardan kısa bir süre de olsa kurtulmuş olduk.
Olayın kokusunu alan Eda nasıl da yanlarından ayrılmıyor.
Altınkoy Avengers'ı size tanıtmak istiyorum. Yaman, her türlü kahramanlık ve her türlü ev işi konusunda uzmandır. Delilleri yok ettiği düşünülse bile o delil kesinlikle işe yarar (eldivenin içinden saç çıkması), belge çalma gibi küçük hırsızlıkları vardır ama arada kaynar. Bir de çok hızlı iş bulur. Mert, işin beynidir. Sürekli projeler üretir, şemalar çıkarır. En büyük saldırısı Teletabi kucaklaşmasıdır. Eylül, istihbarattan sorumlu takım üyesi. Giydikleri ile düşmanın dikkatini dağıtması en büyük silahı. Ve Mira: onun en büyük saldırısı, saldırının kendisi olması. Mira olmasa Altınkoy Avengers oluşmazdı. Neyse gerçekten Eylül bazen beni giydikleri ile şaşırtıyor. Yukarıda üzerine giydiği ceketi çok beğendiğimi reddedemem ama boynuna taktığı, ceketin renklerindeki boncuklara sahip olan kolyesi neydi öyle ya? Umarım hani kafanda o renkler gizli gizli bir yere yerleşmiştir de öyle seçmişsindir o kolyeyi. Yoksa sırf uyum olsun diye yaptıysan pek hoş olmamış. Bir de sırf stylish diye o gözlüğü takmışlar gözüne, pardon alnına? Avengers’ın yancıları var bir de. Bu bölüm baş yancı Eda’ydı. Yalandan bir de aklı Mira'da kalmış, öyle diyor. Sen hiç bir başkasını düşünür müsün tatlım ya? Kimi kandırıyorsun, şimdiye kadar hep Hale’nin yanında dur dur, e tabii olay, dedikodu Miralar’da bu sefer; hemen yanaşmışsın. Tuğçe de kıyamam geldi yanlarına, Eylül hemen kızı bin beter etti gönderdi. Üzgünüm ama orada Tuğçe çok güzeldi, çok harika gözüküyordu. Avengers’ın gençlik korku filmi kurgusu çok hoşuma gitti. Burak’ın dediği doğru, ilk Mert ölür gibi, ama Mert katil de çıkabilir. Esas kız olmasa sarışın olduğu için ilk ölecek kadın da Mira aslında.
Altınkoy Avengers'ı size tanıtmak istiyorum. Yaman, her türlü kahramanlık ve her türlü ev işi konusunda uzmandır. Delilleri yok ettiği düşünülse bile o delil kesinlikle işe yarar (eldivenin içinden saç çıkması), belge çalma gibi küçük hırsızlıkları vardır ama arada kaynar. Bir de çok hızlı iş bulur. Mert, işin beynidir. Sürekli projeler üretir, şemalar çıkarır. En büyük saldırısı Teletabi kucaklaşmasıdır. Eylül, istihbarattan sorumlu takım üyesi. Giydikleri ile düşmanın dikkatini dağıtması en büyük silahı. Ve Mira: onun en büyük saldırısı, saldırının kendisi olması. Mira olmasa Altınkoy Avengers oluşmazdı. Neyse gerçekten Eylül bazen beni giydikleri ile şaşırtıyor. Yukarıda üzerine giydiği ceketi çok beğendiğimi reddedemem ama boynuna taktığı, ceketin renklerindeki boncuklara sahip olan kolyesi neydi öyle ya? Umarım hani kafanda o renkler gizli gizli bir yere yerleşmiştir de öyle seçmişsindir o kolyeyi. Yoksa sırf uyum olsun diye yaptıysan pek hoş olmamış. Bir de sırf stylish diye o gözlüğü takmışlar gözüne, pardon alnına? Avengers’ın yancıları var bir de. Bu bölüm baş yancı Eda’ydı. Yalandan bir de aklı Mira'da kalmış, öyle diyor. Sen hiç bir başkasını düşünür müsün tatlım ya? Kimi kandırıyorsun, şimdiye kadar hep Hale’nin yanında dur dur, e tabii olay, dedikodu Miralar’da bu sefer; hemen yanaşmışsın. Tuğçe de kıyamam geldi yanlarına, Eylül hemen kızı bin beter etti gönderdi. Üzgünüm ama orada Tuğçe çok güzeldi, çok harika gözüküyordu. Avengers’ın gençlik korku filmi kurgusu çok hoşuma gitti. Burak’ın dediği doğru, ilk Mert ölür gibi, ama Mert katil de çıkabilir. Esas kız olmasa sarışın olduğu için ilk ölecek kadın da Mira aslında.
Soldan sağa Po, Dipsy ve Laa-Laa sarılmışlar sıkı sıkı.
Ada nasıl bir insan ya? Ben bunun cevabının olduğunu sanmıyorum çünkü Ada insan değil. Gremlinler vardı ben çok küçükken. Bunlar böyle sevimli gibi gözüküyorlardı, sonra su değince deliriyorlardı. Ada da böyle. Fırsatını bulunca nasıl çirkef, nasıl çamur bir insan oldu. Valla Leyla, Ayşe bunun yanında altın, altın! Reyhan Arsen’in nasıl bir mayası varsa, Asım Şekip Kaya’nın royal genleri bu kıza işlememiş. Ne Ender’e, ne de Sedef’e benziyor bu kız. Orada Altınkoy’un resmi manyağı kaçmış, insanlar can derdinde sen et derdindesin. "Yaman’a selam söyle," diye orada bile Mira’ya çalışıyor. Ama Hale’nin deliliğinden biraz korktu galiba. Yaman ile Orkunstar’ın ikisinin de aklına gizemli notları Hale’nin gönderdiğinin gelmesi çok güzeldi. Hale-Yaman yüzleşmesi beklenmedikti ama. Bir MedCezir Best Moments’ı olan "Hepinizden nefret ediyorum"-Hale olayının gündeme gelmesi de çok hoştu, Yaman’ın dudaklarını büze büze "Sush!" yapması da. Ama sevgili Çokoprens, Haleler’i kovmak sana m kaldı ya? Bayağı bayağı sahiplendi bu çocuk oraları. Ama sen dur tatlım, Sude elindeki kozları kullanmak için doğru zamanı bekliyor merak etme. Gerçi o olay da sallantıda galiba. Hale şüphelenmişti Kenan-Sude’den, belki bir başka yasak Civanoğlu-Karasuoğlu aşkı Sude’nin yasak aşkıyla tamamen tarihin tozlu sayfalarına karışır. Hale madem kötü kadın olacak, böyle olsun. Öyle ödev çalmak falan çok low profile. Gerçi Turunç Nadir Altınkoy’a taşınmak istiyor, belki Haleler’in evine gelir ama ben Haleler gitsin istemiyorum.
Ada nasıl bir insan ya? Ben bunun cevabının olduğunu sanmıyorum çünkü Ada insan değil. Gremlinler vardı ben çok küçükken. Bunlar böyle sevimli gibi gözüküyorlardı, sonra su değince deliriyorlardı. Ada da böyle. Fırsatını bulunca nasıl çirkef, nasıl çamur bir insan oldu. Valla Leyla, Ayşe bunun yanında altın, altın! Reyhan Arsen’in nasıl bir mayası varsa, Asım Şekip Kaya’nın royal genleri bu kıza işlememiş. Ne Ender’e, ne de Sedef’e benziyor bu kız. Orada Altınkoy’un resmi manyağı kaçmış, insanlar can derdinde sen et derdindesin. "Yaman’a selam söyle," diye orada bile Mira’ya çalışıyor. Ama Hale’nin deliliğinden biraz korktu galiba. Yaman ile Orkunstar’ın ikisinin de aklına gizemli notları Hale’nin gönderdiğinin gelmesi çok güzeldi. Hale-Yaman yüzleşmesi beklenmedikti ama. Bir MedCezir Best Moments’ı olan "Hepinizden nefret ediyorum"-Hale olayının gündeme gelmesi de çok hoştu, Yaman’ın dudaklarını büze büze "Sush!" yapması da. Ama sevgili Çokoprens, Haleler’i kovmak sana m kaldı ya? Bayağı bayağı sahiplendi bu çocuk oraları. Ama sen dur tatlım, Sude elindeki kozları kullanmak için doğru zamanı bekliyor merak etme. Gerçi o olay da sallantıda galiba. Hale şüphelenmişti Kenan-Sude’den, belki bir başka yasak Civanoğlu-Karasuoğlu aşkı Sude’nin yasak aşkıyla tamamen tarihin tozlu sayfalarına karışır. Hale madem kötü kadın olacak, böyle olsun. Öyle ödev çalmak falan çok low profile. Gerçi Turunç Nadir Altınkoy’a taşınmak istiyor, belki Haleler’in evine gelir ama ben Haleler gitsin istemiyorum.
Sude sesleri duyulmasın diye iyice açıklara çekiyor ama deniz sesi kıyıya çabuk ulaştırır bilmiyor.
Bölümün en keyifli anları Sude ve Kenan’ın sahneleriydi. Mira ve Sude, ana-kız bütün dertleri adam. Kadın Tan’ın kaçmasını falan unuttu, kendisini Kenan’ın kollarına, Boğaz’ın sularında attı. Tabii artık haşin olan Boğaz’ın suları mı yoksa Sude mi bilemeyiz. Tırnaklı falan çalışıyor, gördük. Ya, bu çifte ben hayranım. Aralarındaki kimya mükemmel değil de ne? Donuk Sude’nin yüzünde güller açmaya başladı, Kenan ise adeta bir pıtırcığa döndü. Sude, tekneyi kullanırken (Faruk zengin olduğunda ilk iş kaptanlık ehliyeti almış olmalı) Kenan’ın dokunduğu yerler kesin eridi. Sonra ama Sude, Selim’e "Kenar mahalleli görünce dayanamıyorsun," derken Kenan’ım, romantiğim duydu ve küstü. Önce diyeceğim o ki Sude, gördük ki sen de artık kenar mahalleli görünce dayanamıyorsun. İkinci planda ise Sude ve Kenan’ın ilk kavgalarını etmeleri çok hoşuma gitti. Sude, Kenan’ı aptallıkla suçlayıp sadece zevk topraklarında gezmeleri gerektiğini vurguladı ama bence Sude aptal olacak Kenan’ın aşkından. Ama Kenan da planlı bir şekilde yapmadı; Sude öyle konuştu diye yaptı. Zavallı tatlı kalp aşık olmuş yani. "Benim adım Safari değil," dedi. Kenan’ın barakasında, Sude Kenan’ı tırmalarken Safari’nin dışarıda havlamasına ise bayıldım. Acilen Beyliceler’in Safari’ye eş bulması lazım, hakkını başka türlü ödeyemezler.
Sadece Mira denizkızı değil, Yaman da balık adammış meğer.
MedCezir Best Moments’a bu hafta bir yenisi daha eklendi: Yaman ve Mira’nın havuz sahneleri. Allahım ne güzel şeydi o ya? Yaman böyle şeyler yapa yapa Mira’yı iyice aşık edecek kendisine, kız delirecek yani. Havuz keyfi sırasında, Tozludere’de başına gelenleri anlattı Yaman. Gerçekten hiçbir fırsatı kaçırmadan skype yapan Leyla ve Ayşe, hastanede de yine yaptılar yapacaklarını. Sonra Leyla’nın babası öldü. Bu vesileyle, Leyla, Reyhan Arsen’in yanında çalışmaya başlayacak. Üzücü bir olay oldu ama ben Tozludere’nin kentsel dönüşümü sayfasının bu vesileyle kapanmasına çok sevindim. Mahallelinin Yaman’ı suçlamasına ise, özür dilerim ama çok güldüm ya. İşte böyle Yaman, insanlar kadir kıymet bilmez. Atma artık sen de kendini ortalıklara! Adamın biri diyor ya bir de "Senin hırsın Fuat Abinin sonu oldu", Orkun da oradan diyor "İşte eceli oldu." Yani evet acıklı bir durum ama sahneler çok ince bir espride yazılmış. Yaman’ı, Tozludere’yi yıkacak vincin önünde göreceğiz diye ödüm kopuyordu. Böylece insanın kendisini uğruna feda ettiği çoğunlukların aslında o kadar da dava adamı olmadıklarını Yaman da görmüş oldu. Çok güzel bir mizahla yazılmış olsa da aslında çok da gerçekçiydi. Leyla da dile getirdi zaten (Leyla’yı da seviyorum artık, haydi bakalım!) Tozludere faslı bu şekilde kapandı, Orkunstar da Hasan’ı dünyanın en tatlı sahnesiyle kovdu. Gözlerini Hasan’dan hiç ayırmadan arabanın camını kapatışına bayıldım. Sırtımızdaki bir iki kamburdan kurtulduk. Sıra Tan'da ve Turunç Nadir'de. Haydi Tan olayları falan yine götürüyor da, ben mafya falan hiç sevmiyorum ve MedCezir’in de izlenme sebeplerinden olduğunu düşünmüyorum. Haa eğer Turunç Nadir, geçmişi bir kenara bırakıp -ki bence bırakılmayacak bir şey yok- Altınkoy’a gözde bir bekar olarak katılırsa başımızın üzerinde yeri var. Tatlı hayat Faruk’un kalitesinden ödün vermeden Sedef konusunda acele etmemesinden faydalanarak Sedef’i kafalayabilir, zaten onun mesajları verildi de. Ama ne olur bu mafyavari şeyler çok uzamasın!
Bülent Ersoy’un bayılma anını iyi etüt etmiş, o kol sonradan değişmedi.
Küçük stalker Kadir yakalandı sonunda. Beren ile çocuk yüzünden Altınkoy Avengers uğraştı ama yine en zekileri Beren çıktı. Diyor ya "O yaşta o kadar aptal olunmaz," tabii kendisinden biliyor olmalı. Kim bilir Altınkoy’daki insanlarla ilgili ne belgeler, ne kayıtlar var elinde.. Yaman’ın annesi de yine çok sinir bozucu. A kadın, sen kendi ağzınla diyorsun yahu "Oğlum ben senin hayatına zarar veriyorum," diye, e o zaman ne diye gelip duruyorsun? Bak yine geldin, çocuğun başına ne işler geldi. İstanbul’a Nevin adımını attığı an Yaman’ı elektro şokladılar ya... Tan da onu nereden bulduysa? Normalde Tan gibilere karşı kullanılan bir alet o, ahahaha! Galiba kahramanlık sadece Yaman’a kalsın diye Orkun’u falan hiç Tan işine bulaştırmayacaklar ama bari şu baygın halinden Orkun kurtarsın Yaman’ı. Mira’yı sonra Yaman kurtarabilir tekrar. Ben şimdi Tan’ın Leyla’nın babasının tabutuyla Tozludere’den kaçmasını bekliyorum. Bu arada Tan, o çöp arabasıyla geldikten sonra nerede yıkandı? Galiba Yamanlar’ın Tozluderedeki evinde. Yaman’ın Tozludere'deki duş keyfinden sonra, Serezler’in havuz evindeki duş keyfini de gördük bu bölüm. Ama iyi ki Tan’ı duş yaparken görmedik, bize yaşatabileceği en büyük travma olabilirdi. Haftaya Tan tedavi olmuş mu olmamış mı göreceğiz bakalım.